Çalışma Alanlarımız

Bireysel Terapi sürecinde, amaçlar bireyin özel gereksinimleri doğrultusunda belirlenir. Bireyin zorluklarına ve ihtiyaçlarına bağlı olarak danışmanlık sürecinin uzunluğu değişebilir. Yaşadığı zorlukların kaynaklarının keşfi ve bu engellerin üstesinden gelme yolları üzerine çalışılır. Danışmanlık sürecindeki hedef, bireyin zorluklarla başa çıkma yeteneklerinin geliştirilmesi ve bireyin kendi kendine danışmanlık yapabilme becerisinin kazandırılmasıdır.

Bireyin yaşadığı sıkıntılar genellikle iş, kişisel hayat, aile ilişkileri ve sosyal yaşamını olumsuz etkiler. Ancak danışmanlık sürecinde bireyin yaşadığı sıkıntılar ele alındığında, bu alanlarda da otomatik olarak değişimler gözlemlenebilir.

Bireysel Terapi kapsamında ele alınan konular arasında şunlar örnek verilebilir: öfke yönetimi zorlukları, takıntılar, obsesif düşünceler, sosyal kaygı, ölüm endişesi, performans endişesi, depresyon, panik atak, travma sonrası stres bozukluğu, özsaygı sorunları ve insan ilişkilerinde yaşanan güçlükler.

 

Eşlerin aralarındaki değişimi ve gelişimi desteklemek amacıyla kullanılan evlilik ve çift terapisi, ilişkideki psikolojik ve duygusal sorunları tespit ederek bu sorunlara çözüm yolları oluşturmayı amaçlar. Mevcut ilişkileri daha tatmin edici hale getirmek için uygulanan bir terapi süreci olarak ifade edilebilir.

Çift Terapisi nasıl işler?

Genellikle çiftler birlikte terapi seansına katılırken, bazen ilişki odaklı olarak sadece bir kişi üzerinden de çift terapisi yapılabilir. Bu tür terapide, çiftlerin birbirlerini daha iyi anlaması hedeflenir. İlişkilerinde sorun yaşayan bireyler, bazı zorlukların üstesinden bireysel olarak gelebilirken, bazen durum o kadar karmaşık hale gelir ki yardım almak gerekir.

Evlilik ve aile içi ilişkileri hedefleyen terapide, çocuklu evliliklerde çocuklar ve gençler arasındaki davranış, disiplin ve iletişim zorluklarının yanı sıra boşanma veya ayrılık süreçlerinde çocuklarla ilgili yaşanan endişeler de ele alınabilir. Bunun yanı sıra, bireylerin ebeveynleriyle yaşadığı çatışmalar, yaşlılık, hastalık ve bakım gibi konular da ele alınabilir. Çekirdek aileler, geniş aileler, yalnız ebeveynler, üvey aileler gibi farklı aile yapıları da yaşadıkları zorluklarda aile terapisine başvurabilir.

Eğer siz de bu tür sorunlarla karşı karşıyaysanız, uzman yardımı alarak çözüm yolu bulmak için adım atabilirsiniz.

Evlilik Terapisi ne zaman gereklidir?

Sıkça tekrarlanan tartışmalar, olumlu duyguların azalması, arkadaşlık, cinsellik ve enerjinin kaybı evliliğin sorunlu olduğunu göstergeleridir. İlgisizlik, içe kapanma, şiddet veya tamamen iletişimin kopması gibi durumlar söz konusuysa, evliliğin büyük bir kriz içinde olduğunu ve boşanma riskinin yüksek olduğunu gösterir. Uzun vadeli ciddi ilişkilerde de bu tür sorunlar nedeniyle evlilik terapisi gerekebilir.

Birebir çocuk ve ergen danışmanlığı, büyüme sürecinde duygusal, zihinsel veya davranışsal sorunlar yaşayan gençlerle gerçekleştirilen bir hizmet türüdür. Bu danışmanlık hizmetinde temel amaç, bu sorunların altında yatan psikolojik rahatsızlıklara odaklanmaktır. Danışmanlık süreci içerisinde ebeveynlerle işbirliği yapılır ve düzenli görüşmeler aracılığıyla ebeveynlerin farkındalıklarının artırılmasına yardımcı olunur.

Çocuklarda ve ergenlerde ortaya çıkan sorunlar, genellikle yardım çağrısı olarak algılanır. Bu sorunlar, "Benim bir sorunum var, bununla tek başıma başa çıkamıyorum, destek gerekiyor, bir şeyler yolunda gitmiyor, yardımınıza ihtiyacım var" şeklinde ifade edilir.

Birebir danışmanlık süreci, sorunun çözümüne odaklanmanın yanı sıra, çocuğun veya gencin duygusal ve sosyal yönden güçlenmesini, gelişimsel becerilerini geliştirmesini, yaşına ve özelliklerine uygun olarak sorunlarla başa çıkabilmesini ve ailesiyle, arkadaşlarıyla sağlıklı ilişkiler kurabilmesini amaçlar.

Çocukluk ve ergenlik dönemi, bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal gelişimin hızla yaşandığı dönemlerdir. Bu nedenle, çocukluk ve ergenlik döneminde ortaya çıkan sorunlara erken müdahale etmek, gelişim süreçlerinde tıkanıklıkların önüne geçebilir ve sağlıklı bir gelişimi destekleyebilir.

Bir sorunun uzun süre çözülmemesi durumunda, çocuğun veya gencin tüm gelişim alanları olumsuz etkilenebilir ve başka sorunlar ortaya çıkabilir. Erken müdahale, çözüm sürecini kısaltmanın yanı sıra diğer sorunların oluşmasını da engelleyebilir.

Çocuk ve ergen danışmanlığının önemli bir yararı, ileri yaşlarda ortaya çıkabilecek ve kişilik gelişimini olumsuz etkileyebilecek sorunların erken aşamada çözülmesine ve krizlerle baş etme becerilerinin kazanılmasına imkan tanımasıdır.

Ebeveyn Danışmanlığı, hamilelik, bebeklik, çocukluk ve ergenlik dönemlerinde ebeveynlere sağlanan danışmanlık hizmetidir, bu dönemlerde çocuklarını sağlıklı bir şekilde yetiştirmelerine yardımcı olmayı amaçlar. Ebeveyn danışmanlığı, çocuk ve ergen danışmanlığı süreçlerinin bir parçasıdır.

Bebeklik, çocukluk ve ergenlik dönemleri, hızla gelişen evrelerdir ve bu dönemlerde çocuklar belirli yaş ve dönemlere özgü gelişimsel krizler yaşarlar. Bebeğin doğumu, beslenmesi, uyku düzeni, gelişimi, okula başlaması gibi süreçlerde yaşanan değişiklikler beraberinde krizleri getirebilir. Bu krizler normaldir ancak bu dönemlerde ebeveynlerin doğru yaklaşımlarla bu krizleri yönetmeleri önemlidir. Ebeveyn danışmanlığı, önleyici bir yaklaşımı içerir; yani, krizler sorunlara dönüşmeden önce müdahale edilmesi amaçlanır. Bu şekilde, büyüme sürecindeki zorlukların etkisi minimize edilebilir ve maliyetli süreçler önlenebilir.

Ebeveyn danışmanlığı, çocuğun gelişim özelliklerini anlamak, normal ve anormal davranışları ayırt etmek, çocuğun yaşına uygun gelişiminin takip edilmesi, duygusal sağlığına dikkat etmek, işlevsel ebeveynlik becerilerini öğrenmek gibi konuları kapsar. Birçok sorunun kaynağı, ebeveynlerin çocuk gelişimi hakkındaki eksik veya yanlış bilgilerinden kaynaklanır. Ebeveynler, çocukların yaşadığı problemleri yanlış anlayabilir veya aşırı tepki verebilir. Ebeveyn danışmanlığı, ebeveynlere bu konuda bilgi vererek, uygun müdahale yöntemlerini öğreterek, işlevsel ebeveynlik becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur.

Bu danışmanlık, çocuğun sorunlarını doğru ve etkili bir şekilde çözebilmek, sağlıklı bir ilişki kurabilmek için gereken bilgi ve becerileri ebeveynlere kazandırır. Ebeveynler sorunları erken aşamada ele aldıklarında, daha büyük ve çözülmesi zor sorunların önüne geçebilirler. İhmali veya görmezden gelinen sorunlar ilerleyen dönemlerde daha karmaşık hale gelebilir. Ebeveyn danışmanlığı, sorunlara ve krizlere erken müdahale ederek, çocukların sağlıklı gelişimini desteklemeyi amaçlar.

Cinsel terapi, cinsel işlev bozuklukları, cinsel yanlışlıklar ve çeşitli cinsel sorunlarla başa çıkmayı amaçlayan bir tedavi türüdür. Cinsel terapi, bireylere veya çiftlere özel olarak uygulanan terapi teknikleri ile cinsel sağlık ve cinsel memnuniyet konularında destek sağlamayı amaçlar. Cinsel terapi genellikle psikologlar, psikiyatristler veya cinsel terapi konusunda uzmanlaşmış terapistler tarafından sunulur.

Cinsel terapinin hedefleri arasında şunlar yer alabilir:

  1. Cinsel İşlev Bozukluklarının Tedavisi: Sertleşme sorunları, erken boşalma, orgazm zorlukları gibi cinsel işlev bozukluklarına yönelik tedavi ve yönetim sağlama.

  2. Cinsel İsteksizlik ve Memnuniyetsizlik: Cinsel isteksizlik, libido eksikliği veya cinsel aktivitelerden yeterince memnuniyet alamama durumlarına çözüm bulma.

  3. Cinsel Bilgi ve Eğitim: Kişilere cinsel sağlık, anatomi, fizyoloji ve cinsel sağlığı etkileyebilecek faktörler hakkında bilgi verme.

  4. İlişki Sorunlarının Çözümü: Çiftler arasında cinsellikle ilgili yaşanan sorunların altında yatan ilişki sorunlarını çözme.

  5. Cinsel Anksiyete ve Stres Yönetimi: Cinsel aktivitelerle ilgili kaygı ve endişeleri azaltma, stres yönetimi sağlama.

  6. Cinsel Kimlik ve Orientasyon: Cinsel kimlik, cinsel yönelim ve cinsel ifade konularında destek sağlama.

  7. Vajinismus ve Diğer Cinsel Ağrı Durumları: Vajinismus gibi cinsel ağrı sendromlarına yönelik tedavi ve rahatlama teknikleri öğretme.

Cinsel terapinin yöntemleri kişinin veya çiftin ihtiyaçlarına göre değişebilir. Bu terapide iletişim kurma, duygusal ifade, düşünce yeniden yapılandırma, cinsel bilgi verme, alıştırmalar ve ev ödevleri gibi teknikler kullanılır. Terapi, güvenli bir ortamda cinselliğe dair açık ve samimi bir konuşma sağlayarak, sorunları anlamak ve çözümlemek üzerine odaklanır.

Cinsel terapi, cinsel sağlık ve memnuniyeti artırmak isteyen bireyler veya çiftler için faydalı olabilir. Terapi süreci, kişinin cinsel sağlık konularında daha bilinçli ve rahat hissetmesine yardımcı olabilir.

EMDR (Eye Movement Desensitization and Reprocessing), Amerikalı psikolog Francine Shapiro tarafından 1987 yılında keşfedilen, bilişsel davranışçı, psikodinamik, deneysel ve beden-odaklı psikoterapi yaklaşımlarını içeren güçlü, kapsamlı ve bütünleyici bir psikoterapi tekniğidir.

Bu terapi, günde yaklaşık 20 bin anının işlendiği insan beynindeki anıları ele alır. Bu anıların bazıları olumlu, bazıları olumsuz, birçoğu ise nötrdür. Olumlu ve nötr anılar normal bir şekilde işlenip hafızaya kaydedilirken, olumsuz ve travmatik anılar normal işlemeyi engeller ve bu anılar geçmişte yaşanıyormuş gibi anlık olarak hissedilir. EMDR, bu tür olumsuz anıların sağlıklı bir şekilde işlenmesine yardımcı olan bir terapi yöntemidir.

EMDR, rahatsız edici anıları unutturmaz; ancak terapi sonucunda bu anılara bağlı olarak hissedilen olumsuz duyguları (korku, öfke, üzüntü vb.) azaltmaya yardımcı olur. Aynı zamanda EMDR, olumlu inançları ve duyguları pekiştirerek kişinin kendine, ilişkilere ve dünyaya bakışını olumlu yönde değiştirmesine katkı sağlar.

EMDR hangi durumlarda kullanılabilir?

  • Travmatik yaşantılar (cinsel taciz, fiziksel şiddet, doğal afetler vb.).
  • Fobiler (sosyal fobi, uçak korkusu, hayvan korkuları vb.).
  • Yas.
  • Kaygı bozuklukları (panik bozukluk, genelleşmiş kaygı bozukluğu vb.).
  • Depresyon.
  • Beden algısı bozuklukları.
  • Rahatsız edici anılar.
  • Özgüven sorunları.
  • Travma sonrası kişilik bozuklukları.
  • Performans kaygısı (sahne sanatları, spor vb.).
  • Öfke ve stres kontrolü.
  • Ağrı rahatsızlıkları.

EMDR, bu gibi durumların tedavisine katkı sağlamak amacıyla kullanılan etkili bir terapi tekniğidir.

Bilişsel davranışçı terapi, çocuk, ergen ve yetişkinlerde çeşitli psikolojik ve psikiyatrik rahatsızlıkların tedavisinde kullanılan bir psikoterapi türüdür. Bu terapi, öğrenme teorileri ve bilişsel psikoloji ilkelerine dayalı olarak geliştirilmiş psikoterapötik yöntemlerle duygu ve davranışların sorunlu yönlerini değiştirmeyi hedefler.

İnsanların düşünceleri, inançları ve davranışları, çevresel ve biyolojik etkenlerden kaynaklanan nedenlerle duygusal bozuklukların oluşmasında ve devamında büyük bir rol oynar. Bu terapide, danışanların düşünceleri, değerlendirmeleri, yorumları ve inançları gerçeğe daha uygun hale dönüştürülerek davranış değişikliği sağlanmaya çalışılır. Bu süreç, danışanların duygusal rahatsızlıklarını azaltmak veya ortadan kaldırmak için etkili bir yaklaşım olarak kullanılır.

Epictetus'un ifadesiyle, "İnsanları rahatsız eden şey olaylar değil, olayları nasıl değerlendirdikleridir."

Bilişsel davranışçı terapi hangi sorunlarda kullanılabilir?

  • Depresyon.
  • Çeşitli kaygı bozuklukları, korkular ve fobiler.
  • Yaygın anksiyete bozukluğu.
  • Sosyal anksiyete bozukluğu (sosyal fobi).
  • Panik bozukluğu.
  • Obsesif kompulsif bozukluk (OKB).
  • Travma sonrası stres bozukluğu.
  • Öfke kontrolü.
  • Yeme bozuklukları.
  • Beden algısı bozuklukları.
  • Uyku bozuklukları.

Bilişsel davranışçı terapi, bu ve benzeri sorunların tedavisinde etkili bir yaklaşım olarak kullanılan bir psikoterapi türüdür.

Şema Terapi, Jeffrey Young tarafından geliştirilmiş bir psikoterapi modelidir. Bu terapi modeli, bireyin erken yaşantılarının yetişkinlik dönemine olan etkilerini keşfetmeye ve değiştirmeye odaklanır.

Şema Eylemleri

Şemalar, insanın hayatta kalması için gerekli yapılar olarak düşünülür. Ancak, bazı şemalar, çevreyle uyumsuz sonuçlar doğursa da varlıklarını sürdürürler. Bir şemanın geçerliliğini tehdit eden durumlarla karşılaşıldığında, şema kendini korumak için çeşitli eylemler gerçekleştirir. Bu eylemler üç kategori altında incelenir: Teslim Olmak, Kaçınmak, Aşırı Telafi Etmek. Bu eylemler, şemanın güçlenmesine yardımcı olan başa çıkma stratejilerine dönüşebilir. Bu stratejiler, çocukluk döneminde uyumu sağlama amacı güder ve psikoanalitik terimlerle direnç ve savunma mekanizmalarına benzerlik gösterir.

Şema Teslimi

Bu kavram, şemanın güçlenmesini ve sürmesini sağlayan düşünsel, davranışsal veya duygusal stratejileri içerir. Örneğin, bir kişinin Kusurluluk şemasına sahip olması durumunda, eleştirel arkadaşlarıyla ilişki kurarak bu şemanın güçlenmesine yardımcı olabilir. Eleştirilere katlanma yeteneği, kişinin kusurlu olduğu inancını pekiştirir.

Şema Kaçınması

Bu kavram, şemanın ve ilişkili duyguların başlatılmasından kaçınmak için kullanılan bilişsel, davranışsal ve duygusal stratejileri ifade eder. Örneğin, bir kişi Başarısızlık şemasına sahipse, projesi üzerinde çalışmaktan kaçınarak olumsuz bir değerlendirmeyle yüzleşme riskini azaltabilir. Ancak bu kaçınma, şemanın güçlenmesine hizmet edebilir.

Şema Telafisi

Bu kavram, kişinin şemayı aşırı derecede telafi etmek için kullandığı davranış ve düşünceleri ifade eder. Bu telafi edici davranışlar, çocuğun erken dönemde geliştirdiği işlevsel stratejilerdir. Ancak yetişkinlikte ve daha sağlıklı çevrelerde bu stratejiler işlevsiz hale gelebilir ve "iyi niyetle kötü sonuçlar" doğurabilir. Örneğin, Duygusal Yoksunluk şemasına sahip bir kişi, aşırı ilgi arayışına girerek insanları uzaklaştırabilir ve sonuç olarak daha da yalnız hissedebilir.

Şema Terapi, bireyin bu şema eylemlerini fark etmesi, anlaması ve değiştirmesi yoluyla duygusal rahatsızlıkları ele almayı amaçlar.

Online terapi, doktor veya psikolog ile kişinin internet üzerinden görüntülü veya yazılı iletişim kurarak psikolojik danışmanlık veya terapi hizmeti aldığı bir yöntemdir. Bu tür terapi, teknolojinin gelişmesiyle birlikte daha fazla popülerlik kazanmış ve insanlara terapiye erişimde daha esnek ve rahat bir seçenek sunmuştur. Online terapide, terapist ve danışan farklı coğrafi konumlarda olsalar da iletişim ve terapi süreci internet aracılığıyla gerçekleştirilir.

Online terapi genellikle aşağıdaki durumlar için tercih edilebilir:

  1. Coğrafi Kısıtlamalar: Büyük şehirlerden uzakta yaşayan veya terapistlere kolayca erişim sağlayamayan kişiler için online terapi büyük bir kolaylık olabilir.

  2. Zaman ve Ulaşım Kısıtlamaları: İş yoğunluğu, trafik veya uzak mesafe nedeniyle yüz yüze terapiye katılmak zor olabilir. Online terapi, danışanın zamandan ve ulaşımdan tasarruf etmesine yardımcı olabilir.

  3. Mahremiyet ve Gizlilik: Kişisel veya mahremiyet gerektiren konularda rahatlıkla terapi almak isteyenler için online terapi gizlilik sağlayabilir.

  4. Fiziksel Engeller: Hareket kısıtlılığı olan veya evden çıkmakta zorlanan kişiler için online terapi daha uygun olabilir.

  5. Yoğun Günlük Rutin: İş veya diğer sorumluluklar nedeniyle düzenli bir terapi seansına gitmek zor olan kişiler online terapiyi tercih edebilir.

  6. Kamuoyundan Sakınma: Terapi almak isteyen ancak terapistin ofisine gitmekten kaçınan kişiler için online terapi daha rahat bir seçenek olabilir.

Online terapi, birçok farklı sorun ve rahatsızlık için uygundur. Bu sorunlar arasında depresyon, kaygı bozuklukları, ilişki sorunları, stres yönetimi, özsaygı eksikliği, öfke kontrolü, yas süreci, cinsel sorunlar, kendilik konusundaki zorluklar ve daha pek çok psikolojik konu yer alabilir.

Ancak, online terapinin bazı dezavantajları da olabilir. Kişinin terapiste fiziksel olarak karşılaşamaması, bazı non-verbali ifadelerin eksikliği gibi durumlar online terapi sürecini etkileyebilir. Ayrıca, teknik sorunlar veya bağlantı kesintileri terapi sürecini olumsuz etkileyebilir.